Önce çiçekleri sulamak gerekiyordu, güneş tepeyi bulmadan. Ece önce çiçekleri suladı. Katmerli sardunya, boyuna erişmişti neredeyse, kadife güzelliğini sunuyordu sokaktan geçenlere. Balkondaki evcil ormandan devetabanı, kalın gölgesini mutfağa uzatıyordu. Ece, o gölgeye yerleştirdiği koltuğuna kurulmadan önce kahve suyunu koydu ocağa, kapının altından gazeteleri aldı, radyoyu açtı.” -Tomris Uyar, Gecegezen Kızlar.
Tekrar merhaba herkese! Bu günlüğe başlarken, 12 günü görmeyi hiç istemezdik, ama n’apalım…
Biliyorsunuz, yayınımız hâlâ yok ama en kısa sürede geri dönmek için çalışmaya devam ediyoruz. Bu sırada da hem toplantılar, hem destek ziyaretleri, sonra söyleşiler, kayıtlar derken günler ekipteki herkes için oldukça yoğun ve heyecanlı geçiyor.
Ayrıca, bugün radyomuza gelen herkes Batsın Bu Dünya mırıldanıyordu çünkü Ari Alpert dün bu gördüğünüz stencilı tasarlamıştı. Bugün de bir geldik, stüdyomuzun avlusunda aynı stencil!
Peki neden? Herkes kendi meşrebinden bir cevap veriyor “Açık Radyo neden açık kalmalı?” sorusuna, 30 yıllık çok sesliliğe yaraşır biçimde. Oda Projesi de bu soruya şöyle bir cevap üretmiş: